Gigi's Hikayeleri Bölüm 11: Fosforlu yıldızlar, Sherlock Holmes ve Gigi's Hangover Smoothie
Yıldızlara mı bakıyorsunuz? Evet her ne kadar boş boş da olsa bakıyorsunuz. Ama küçük bir fark var; baktığınız yıldızlar sizin tavanınıza yapıştırdığınız fosforlu yıldızlar. Onları tavana yapıştırdığınız zamanı hatırlıyor musunuz? "Backstreet Boys"un zirvede olduğu yıllardı. Hatta spesifik bir tarih vereyim size: 1997. Ortadan ayırdığı sarı saçlarıyla Nick Carter her yerdeydi. O kadar ki siz bile tavanınıza yıldızlarla "Nick" yazmıştınız. Şu anda yapıştırdığınız yıldızların büyük bir bölümü döküldüğü için isimden eser kalmasa bile hikâye bu şekildeydi.
Mideniz bulanıyor değil mi? Halinize bakın. Odanızda tek başınıza yatmış tavandaki sahte yıldızlara bakıyorsunuz. Yine şanssız bir güne uyandınız sanki? Merak etmeyin daha şanssız hikâyeler de var. Örneğin Sherlock Holmes ve Dr. Watson'ın kamp gezisinde olanlar. O gezide neler yaşanmıştı? Güzel bir yemek yiyip bir şişe şarap içen ikilimiz ardından uyumuştu. Birkaç saat sonraysa Holmes uyanıp dostunu dürtmüş ve ona gökyüzünde ne gördüğünü sormuştu. Watson ise milyonlarca yıldız görüyordu. Sizce de büyüleyici değil mi? Peki şimdi de yakın plandaki komediyi bir kenara atıp genel plandaki trajediyi görelim. Aslında olan şuydu: İçinde uyudukları çadır çalınmıştı.
Sıra sizin trajedinizde. Öncesinde dün gece yaşananları karışık sırayla hatırlayarak "21 Gram" filmine bir selam çakalım ve bakalım gece sonunda sizin ruhunuzdan kaç gram gitmiş?
Saat 22:00
Arkadaşlar, canlı müzik ve garson size musallat olmasın diye elinizde tuttuğunuz bir bira.
Saat 02:00
Sahnenin önünde zıplayan bir siz. Hayret doğrusu bir de size sosyofobik derler.
Saat 00:00
Demek shot kısmına geçtiniz. Dikkat edin altıncı kadehtesiniz.
Saat 04:00
Gözünüze vuran parlak bir ışık. Cennette misiniz acaba? Üzerinize doğru gelen bir kamyonun farı mı yoksa bu? Merak etmeyin hastanedesiniz. Bir bakıma kelebek gibi uçup arı gibi soktunuz. Ama Muhammed Ali'den farklı olarak rakibiniz yerine kendinizi. Düştünüz ve omzunuz çıktı. Doktor şu anda onu yerine oturtuyor.
"Hayatta iyi ki acılar var yoksa tatlı hiç bu kadar tatlı olmazdı." diyerek hikayemizin başına geri dönelim. Nerede kalmıştık? En son yataktaydınız ve mideniz bulanıyordu. Yeni gelen güncellemelere göre şu anda omuzdan askıya alınmış bir de kolunuz var. Omuz için yaklaşık üç hafta beklemeniz gerekecek ama mide bulantınızı geçirebilirim. Yemeniz gerekenleri ve nedenlerini sıralıyorum not alın:
• Vücudunuzdaki potasyum seviyelerini dengelemesi için muz.
• Alkol sebepli iltihaplanmayı içerdiği bromelainle düşürmesi için ananas.
• İçerdiği meyve şekeriyle alkolü daha hızlı metabolize etmenizi sağlayan yeşil elma.
• Yüksek mineral içeriğiyle maydanoz.
• Karaciğer hücrelerinin reseptörlerini bloke ederek toksinlerin hücre içine girişini engelleyen limon.
• Kan dolaşımını hızlandıran ve alkolün vücuttan hızla atılmasını sağlayan bileşikleriyle zencefil.
• Detoks etkisiyle nane yaprağı.
Şimdi de biraz sihirle tüm bu ürünleri bir bardağa dolduralım. Hatta dev hizmet kapsamında misket limon da atalım içine. İsmi ne olsun? Gigi's Hangover Smoothie nasıl? Anlamlı oldu. Son bir dokunuş daha yaparak hikayeye annenizi de ekleyelim ki smoothienizi hazırlasın. Hem içine sevgisini de katar. Anneniz de alacağınız İki saatlik öğüt de ekliyorum. Bu arada fizyoterapiste gitmeyi unutmayın. Omuz çıkması tehlikelidir. Yer ederse sürekli çıkar.