Bölüm 13: Serotonin, Çehov'un tüfeği ve Gigi's Baklava Smoothie
Neden somurtuyorsunuz? Anladım. Hikâyenin giriş kısmını beğenmediniz. Diyetteydiniz değil mi siz? Benim de yaptığıma bakın şimdi.. Sayemde bir kadın gününde ev sahibi oldunuz. Bence şu komşunuz size kurabiyeyi nasıl yaptığınızı sormak üzere. Su böreği, kısır, patates salatası filan derken güzel bir masa hazırlamışsınız ama bu bir gerçek. Dünya karbonhidrat günü filan mı? Sahi hiç düşündünüz mü kadın günlerinde neden bu kadar çok tatlı ağırlıklı yemek yenildiğini? Ben düşündüm. Konu aslında mutluluk hormonu olarak da bilinen serotoninle alakalı. Serotonin triptofan amino asidinden üretiliyor ve aktifleşebilmesi için basit şeker gerekiyor. Çevrenize bakın. Herkes ne kadar da mutlu ve uyumlu. Neden? Çünkü serotonin aynı zamanda insanları uyumlu hale de getirir. Yani, kadın günlerindeki "karbonhidrat" için Aldous Huxley'nin "Cesur Yeni Dünya" romanındaki toplumun tüm üyeleri tarafından düzenli olarak alınan bir sakinleştirici olan "soma" da diyebiliriz. Çok boş bakmaya başladınız. Konuyu değiştireyim.
Bakın hikâyeye gerilim öğesi eklemek için masanın ortasına tüfek bıraktım. Merak etmeyin herhangi bir tüfek değil o. Çehov'un tüfeği. Anlamadınız mı? Anlatayım. Çehov'a göre eğer bir yazar anlatının başında duvarda asılı dolu bir tüfeği tasvir ediyorsa, bunun bir sebebi olmalıdır; örneğin hikayenin devamında tüfeğin ateşlenmesi gibi. Gerçi Çehov'un "Vişne Bahçesi" oyununda iki dolu tüfek var ve hiçbiri ateşlenmiyor o da ayrı bir konu. Bakalım bizim hikayemizde ateşlenecek mi? Biliyorum masanın ortasında tüfek filan yok. Sizin için patlamaması gereken tüfek; masanın ortasında duran baklava. Seversiniz değil mi? Yüksek yağ, yüksek şeker, bol heyecan. Acaba diyeti bıraksanız mı? Vücudunuz da pek iyi görünmüyor aslında. Eskiden daha iyiydiniz sanki? Yumuşadı vücudunuz. Kas glikojen depolarınız boşaldığı için mi böyle "yumoş" bir hale gelmiş olabilir misiniz? Eğer sorun oysa bu işi çözse çözse baklava çözer. Hatta bol bol yiyin. Ama.. Maalesef sorun o değil. Kilo veriyorsunuz ve yağlarınız eriyor. Deriniz biraz boşaldı ve bir süre sonra adapte olacak yeni formunuza. Yani biraz sabır. Diyeti bozamazsınız üzgünüm. Bir yandan da aklınıza baklavayı soktuğum için kendimi suçlu hissediyorum açıkçası. Merak etmeyin. Size öyle bir ürün hazırlayacağım ki hem baklava tadında hem inanılmaz sağlıklı hem düşük kalorili hem de yer yer ünlü olacak. Nasıl mı? İçindekiler sayesinde.
Öncelikle ünlü içerikler:
1) Andy Warhol sayesinde pop art tarihinde de kendine yer bulan, içerdiği potasyumla ödemi önleyen ve çözünebilir lifle kabızlık sorununu ortadan kaldıran, muz.
2) Arnold Schwarzenegger gibi vücut geliştirmecilerin yıllar boyunca vazgeçemediği, içerdiği beta glukanla bağışıklık sistemini destekleyen ve kalp sağlığını koruyan, yulaf.
3) Temel Reis'e yıllarca destek olan, içerdiği kaempferol antioksidanıyla sadece onu değil bizleri de kansere ve kronik hastalıklara karşı koruyan, ıspanak.
Şimdi de 15 dakikalığına ünlü olma potansiyeli olanlar:
1) B6 vitaminiyle kan şekerinin düzenlenmesi ve hemoglobin oluşumunda rol oynayan, antep fıstığı.
2) Omega 3 yağ asitleriyle kalbinize destek olan Chia tohumu.
3) İçerdiği antioksidanlar sayesinde iltihap karşıtı etki yaratan, tarçın.
4) Karaciğeri koruyucu etkileriyle öne çıkan, matcha tozu.
Ve son olarak beyin fonksiyonlarını destekleyen hurma.
Şimdi hepsini bir bardağa doldurup kapağını kapatalım. Bir parmak şıklaması ekleyelim. Kapağı açalım. Tadın bakalım. Nasıl? Baklavadan farkı var mı? Artık Rus yazarlarla uğraşmanıza gerek yok gördüğünüz gibi. Bu arada biz "Gigi's Baklava Smoothie" yi hazırlarken misafirleriniz Çehov'un tüfeğini ateşlemiş çoktan. Hatta "Vişne Bahçesi"ndeki ikinci tüfeği de arıyorlar sanırım.